Dinlediğiniz şarkılarda ön planda vokali duyarsınız. Ardından gitar gelir. Bas gitarı duyduğunuzun farkında bile olmazsınız ama alttan alta asıl omurgayı bas gitar verir. Aynı notanın bas gitarda ince sesten veya kalın sesten (yani farklı oktavdan) çalınması arasında müthiş bir lezzet farkı vardır. Aynı şekilde gitardaki sesle bas gitardaki ses aynı notadan oluşmayınca lezzet verir.
Şarkıların ortalarında arkadan keman, akordeon veya uzun ses efektli klavye siz farketmeden alttan alta başlar ve gittikçe sesi yükselir. İşte bu da sizin duygularınızı yükseltir. Yükseliş ve düşüşler bir okyanus dalgası gibidir bazen.
Eğer şarkının ortasında birden bire bütün enstrumanlar susarsa heyecan uyandırır, devamını beklersiniz. Devamı gelince harika bir tatmin doldurur içinizi, ritme daha çok kaptırırsınız kendinizi.
Bateride bazı kısımlarda gelen ataklar, yani zillerin ve tomların kullanıldığı hızlı geçişler şarkıyı monotonluktan uzaklaştırır ve şarkıya kendine özgü bir karakter verir.
Bu ve bunun gibi onlarca özellik duyarsınız eğer şarkıyı farklı açılardan dinlemeye başlarsanız. Muhteşem bir duygudur bu. Kayıt yapan bir müzisyenseniz bütün bunların büyüsüne kapılıp kendinize özgü bir müzik üretirsiniz. Sonuçta, hiç tahmin etmeyeceğiniz bir şarkı çıkıverir. Müzik yapmak yemek yapmak gibidir. İçindeki lezzetler sizin el ve göz kararınızla, damak tadınızla ortaya çıkar.